top of page
istockphoto-856544984-612x612_edited.jpg

pankreas kanseri

Birçok kiÅŸide hastalık ileri bir aÅŸamaya gelene kadar hiçbir ÅŸikayet olmayabilir. Birçok kiÅŸide de baÅŸka rahatsızlıklara yorulabilecek belirgin olmayan ÅŸikayetler olabilir. Bunların en sık olanları karın, sırt ve bel aÄŸrıları, halsizlik, iÅŸtahsızlık, kilo kaybı gibi ÅŸikayetlerdir. Sarılık, kitle pankreas başında yerleÅŸtiÄŸinde görülür. Pankreas gövde ve kuyruk tümörlerine göre baÅŸ bölgesi tümörlerinin nispeten erken tanınmasını saÄŸlayan da sarılıktır.

 

BaÅŸlangıç ÅŸikayetlerinin pankreas hastalığına baÄŸlanması genellikle zordur. Belirgin olmayan ÅŸikayetler nedeni ile hastaların çoÄŸunluÄŸu önce ülser veya bel-sırt problemleri açısından deÄŸerlendirilir. Bu dönemde yapılan karın ultrasonografilerinin de normal olarak deÄŸerlendirilmesi tanı gecikmelerinin en önemli nedenlerindendir. Ultrasonografi hastaların baÅŸlangıç deÄŸerlendirmelerinde sık kullanılsa da pankreas hastalıklarının deÄŸerlendirilmesinde tek başına hiçbir zaman yeterli deÄŸildir.

 

Yeni ortaya çıkan diabet (ÅŸeker hastalığı) pankreas kanserinin bir belirtisi olabilir. Mayo Clinic (ABD) de yapılan bir çalışmada 50 yaÅŸ üzeri yeni tanı alan diabet hastalarında pankreas kanseri 8 kat fazla görülmüÅŸtür.

Pankreas tümörü varlığına iÅŸaret eden ilk sayılabilecekler sarılık, istem dışı kilo kaybı, karın aÄŸrısı (özellikle mide bölgesinde hissedilen ve sırta yayılan aÄŸrılar), halsizlik, iÅŸtahsızlıktır.

Risk Faktörleri

Sigara kullanımı pankreas kanseri için en önemli risk faktörüdür. Sigara içmeyenlere göre risk 2-3 kat artmıştır. Sigara bırakıldığında zaman içerisinde risk içmeyenlerle eÅŸitlenir. Diyette yüksek kolesterol içeren, kızartılmış gıdalar, iÅŸlem görmüÅŸ kırmızı et ürünleri bulunması riski arttırabilir. Sebze ve meyveden zengin bir diyet de riski azaltabilir. Obezite de riski arttıran faktörlerden birisidir. Özellikle genç yaÅŸta obezite problemi yaÅŸayanlarda risk daha yüksektir.

​

Kronik pankreatit hastalarında pankreas kanseri riski topluma göre 10 kat veya daha fazladır. Mide ülseri hikayesi, geçirilmiÅŸ mide cerrahisi de risk faktörleri arasındadır. Diabet(ÅŸeker hastalığı) riskin arttığı bir diÄŸer durumdur. Elli yaÅŸ sonrası diabet tanısı alan kiÅŸilerde bu durumun pankreas kanseri nedeniyle ortaya çıkabileceÄŸide unutulmamalıdır.

Tanı

Yukarıda sayılan veya farklı ÅŸikayetlerle baÅŸvurduÄŸunuzda hekiminiz sizi dinleyecek, bazı sorular soracak ve sizi muayene edecektir. Bazı kan testleri istedikten sonra radyolojik görüntüleme yöntemlerine baÅŸvurulacaktır.

 

Ultrasonografi yaygınlığı, ucuz olması ve kolay ulaşılabilirliÄŸi nedeniyle genellikle ilk baÅŸvurulan yöntemdir. Çok yararlı bilgiler saÄŸlayabilir ancak inceleme sonucunun normal olması pankreas problemi olmadığını göstermez.

​

Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri pankreasın deÄŸerlendirilmesi açısından çok yararlı yöntemlerdir. Özellikle pankreasa yönelik dinamik incelemeler, tanı ve tedavinin planlanması için kritik öneme sahiptirler. Pankreasta bir kitle saptandığında bu kistik bir kitle midir, etraf dokularla iliÅŸkisi nedir, çevredeki önemli damar yapılarıyla olan mesafe nedir sorularına bu dinamik incelemeler yanıt verebilmektedir.

​

PET görüntüleme yöntemi hem anatomik bilgi hem de biyolojik fonksiyon hakkında bilgi vermektedir. Damar içerisine verilen az miktarda radyoaktif madde ile iÅŸaretlenmiÅŸ ÅŸeker tümör dokusunda daha fazla tutulmakta, buda özel bir kamera aracılığıyla bilgisayar tarafından görüntüye dönüÅŸtürülmektedir. PET günümüzde kanserlerin tanısı için ÅŸart olan bir yöntem deÄŸildir. Pankreas kanserinin uzak organlara yayıldığı ÅŸüphesinin olduÄŸu durumlarda kullanılması en uygun durumdur.

​

Pankreas kanseri tanısında kullanılan kan testleri içerisinde safra yolu tıkanıklarını gösteren karaciÄŸer fonksiyon testleri ve tümör belirteçleri vardır. Tümör belirteçleri içerisinde en sık kullanılan test CA 19-9’dur. Kanser tarama testi olarak kullanılması test doÄŸruluÄŸunun düÅŸüklüÄŸü nedeniyle uygun deÄŸildir. En önemli kullanım alanı tedavinin seyrinde deÄŸiÅŸen deÄŸerlerle tedaviye yanıtı deÄŸerlendirmektir.

​

Yapılan radyolojik görüntülemeler sonucunda pankreasta bir kitle saptandığında ilk önemli nokta bu kistik (içi sıvı) bir kitle midir yoksa solid bir kitle midir ayrımının yapılmasıdır. Günümüzde bu ayrımın yapılması  zorluk göstermemektedir. Ancak kistlerin kendi içerisinde alt tiplerinin deÄŸerlendirilmesi zorluk gösterebilir. Solid bir kitle saptanmışsa hastanın klinik, laboratuar ve radyolojik deÄŸerlendirmesi bir kanser varlığına iÅŸaret ediyorsa bunu biyopsi ile göstermek zorunluluÄŸu yoktur. Hastanın cerrahi tedaviye engel bir durumu yoksa bundan sonraki aÅŸama cerrahinin planlamasıdır. EÄŸer herhangi bir nedenle cerrahi yapılamıyorsa ve kemoterapi ve benzeri tedaviler planlanacaksa biyopsi yapılması zorunludur.

Tedavi

Günümüzde pankreas kanseri tedavisinde 5-10 yıl veya daha uzun süre yaÅŸama ÅŸansı veren tek tedavi yöntemi cerrahidir. Cerrahi tedaviye ilaç (kemoterapi) eklenmesi bu durumu daha yüksek olasılıklı hale getirmektedir. Cerrahi yapılmayan/yapılamayan hastalara hiçbir tedavi yöntemi bu ÅŸansı verememektedir.

 

Pankreas kanseri bulunduÄŸu bölgede sınırlı kalmışsa (evre1-2, bazen evre3) cerrahi en uygun tedavi yöntemidir. BaÅŸka hiçbir tedavi yöntemi cerrahinin baÅŸarısına ulaÅŸamamaktadır. Cerrahi yapılmayan veya yapılamayan hastalarda ilaç (kemoterapi) ve/veya ışın (radyoterapi) tedavisi uygulanır.

 

Cerrahi tedavi tümörün uzak organlara yayılmadığı, hastanın cerrahi tedaviye engel bir durumunun olmadığı her durumda ilk seçenektir. ÇoÄŸu hastada tümörün lokalizasyonu ‘Whipple’ (pankreatikoduodenektomi) ameliyatını gerektirir. Daha az sıklıkta ise ‘distal pankreatektomi’ yani pankreasın gövde ve kuyruk kısmının dalak ile birlikte çıkarıldığı ameliyat uygulanır. Whipple ameliyatında midenin bir kısmı, duodenum (12 parmak bağırsağı), pankreasın baÅŸ kısmı, safra yolunun bir kısmı ve safra kesesi çıkartılır. Ameliyatla ile ilgili ayrıntılar için ‘pankreas ameliyatları’ bölümüne bakabilirsiniz. Ameliyat sonrasında yapılan patolojik inceleme sonuçlarına göre onkologlar tarafından ek ilaç ve/veya radyoterapi önerilebilir. 

Belirti ve Bulgular

Birçok kiÅŸide hastalık ileri bir aÅŸamaya gelene kadar hiçbir ÅŸikayet olmayabilir. Birçok kiÅŸide de baÅŸka rahatsızlıklara yorulabilecek belirgin olmayan ÅŸikayetler olabilir. Bunların en sık olanları karın, sırt ve bel aÄŸrıları, halsizlik, iÅŸtahsızlık, kilo kaybı gibi ÅŸikayetlerdir. Sarılık, kitle pankreas başında yerleÅŸtiÄŸinde görülür. Pankreas gövde ve kuyruk tümörlerine göre baÅŸ bölgesi tümörlerinin nispeten erken tanınmasını saÄŸlayan da sarılıktır.

 

BaÅŸlangıç ÅŸikayetlerinin pankreas hastalığına baÄŸlanması genellikle zordur. Belirgin olmayan ÅŸikayetler nedeni ile hastaların çoÄŸunluÄŸu önce ülser veya bel-sırt problemleri açısından deÄŸerlendirilir. Bu dönemde yapılan karın ultrasonografilerinin de normal olarak deÄŸerlendirilmesi tanı gecikmelerinin en önemli nedenlerindendir. Ultrasonografi hastaların baÅŸlangıç deÄŸerlendirmelerinde sık kullanılsa da pankreas hastalıklarının deÄŸerlendirilmesinde tek başına hiçbir zaman yeterli deÄŸildir.

 

Yeni ortaya çıkan diabet (ÅŸeker hastalığı) pankreas kanserinin bir belirtisi olabilir. Mayo Clinic (ABD) de yapılan bir çalışmada 50 yaÅŸ üzeri yeni tanı alan diabet hastalarında pankreas kanseri 8 kat fazla görülmüÅŸtür.

Pankreas tümörü varlığına iÅŸaret eden ilk belirtiler: sarılık, istem dışı kilo kaybı, karın aÄŸrısı (özellikle mide bölgesinde hissedilen ve sırta yayılan aÄŸrılar), halsizlik, iÅŸtahsızlıktır.

Evreleme

Pankreas kanseri tanısı konulduktan sonraki aÅŸama en uygun tedaviyi planlayabilmek için hastalığın yaygınlığını saptamaktır. Genellikle tanı aÅŸamasında kullanılan yöntemler bu iÅŸ için yeterlidir. Tümörün çapı, etraf dokularla iliÅŸkisi ve uzak organlara yayılımın olup olmamasına göre evreleme yapılır. Kanser hücreleri lenf yoluyla veya kan yoluyla vücuda yayılabilirler. Bu duruma ‘metastaz’ denir.

image2

EVRE 1

​

Tümör pankreas ile sınırlıdır.

​

image4

EVRE 2

​

Tümör damarsal olmayan çevre dokuya ilerlemiÅŸtir. Bölgesel lenf bezlerine yayılma olabilir.

​

image5

EVRE 3

​

Tümör çevre damarlarla iliÅŸkilidir.

​

image3

EVRE 4

​

Tümör karaciÄŸer, akciÄŸer gibi uzak organlara yayılmıştır.

​

bottom of page